29 Ocak 2009 Perşembe

KALAYCI


Örtünseler baştan-ayağa… Bulandırmasalar kafaları… İnceltseler tüm seslerini… Sonra sadece sussalar…

Çeneleri kitlense, tutulsa… Kelimeler boğazlarına dizilse de çıkamasa asla…

Oradalar! Hep bir yerlerde gizliler; ajan desen değil, terör desen değil…

Anlamdırılamaz güçler… Çözülemez denklemler… İsim konulamaz kişilikler… Çirkin bedenler…

Oyuncular… Ufakken evciliğin dozunu kaçırmış fesatlar… Yerden yüksek olamamışlar…

Vah vahlar… Tüh tühler…

Büyük eli öpmemiş, çeyiz sandığı görmemişler, eline örgü almamışlar…

Çan çanlar, çok da tınlar…

Tekiller, çoğullar, tekil kalmaya mecbur olanlar, çoğulluğun kıymetini bilememişler…

Hay haylar, hey heyler…

Kış kışlar, yallahlar…

Güzellikleri görüp çekemeyenler, elindekinin kıymetini bilemeyenler…

Birazcık sizden, birazcık benden… Sizden olanı kusmaya gidiyorum ben şimdi. Haydi bana kolay, size lanet gelsin!

Hiç yorum yok: